
Çekmeköy escort ara sokaklarında, gecenin sessizliğini bozan tek ses, hafifçe esen rüzgârın taşıdığı yaprak hışırtılarıydı. İşte o sokaklarda 22 yaşındaki Elif yürüyordu. Yüzünde gençliğin masumiyeti kalsa da gözlerinde yorgunluğun izleri vardı. Hayat ona hiç kolay davranmamıştı.
Elif, Çekmeköy’de doğmuş büyümüştü. Babası küçükken ailesini terk etmiş, annesi ise temizlik işlerinde çalışarak evini ayakta tutmaya çalışmıştı. Fakat annesinin götten hastalanmasıyla evin tüm yükü Elif’in omuzlarına kalmıştı. Okulu bırakmak zorunda kalmış, önce marketlerde, sonra kafelerde iş denemişti. Ama ne kazandığı para ne de bulabildiği işler hayatı çevirmeye yetiyordu.
Bir gün, çaresizliği fırsat bilen kişiler onu yanlış bir yola itti. Başta reddetti, “Ben bunu yapamam,” dedi. Ama annesinin ilaçları, evin kirası ve mutfaktaki boş tencere, ona başka seçenek bırakmadı. Elif kendini, istemediği halde hayat kadınlığı yaparken buldu.
İlk gün eve döndüğünde gözyaşlarıyla battaniyeye sarıldı. “Ben bu muyum?” diye kendi kendine sordu. İçini kemiren utançla baş etmeye çalışıyordu. Ama ertesi gün yine sokaklara çıktı. Çünkü hayat acımasızdı, karnın açken kimse sana ikinci bir şans vermiyordu.
Çekmeköy cimcif escort kalabalık caddelerinde insanlar telaşla yürürken Elif, onların arasında kaybolmaya çalışıyordu. Hiç kimse onun hikâyesini bilmiyor, göz göze geldiklerinde yalnızca yargılayıcı bakışlarını bırakıyordu. Oysa Elif’in tek istediği annesini yaşatmak, başını sokacak bir evi korumaktı.
Her geceden sonra küçük de olsa para biriktirmeye çalışıyordu. İçinde hâlâ bir umut vardı: bir gün bu karanlıktan çıkmak, belki bir kuaförde işe vip girmek ya da pastanede çalışmak. Çocukken en büyük hayali pasta ustası olmaktı; hamur kokusunu, krem şantinin tatlı tadını çok severdi. O hayalini bazen defterinin kenarına çizdiği küçük pastalarla yaşatıyordu.
Elif’in hayatı zor, yıpratıcı ve yalnızdı. Ama o, umudunu yitirmemek için direniyordu. Çünkü biliyordu ki insan düştüğü yerde kalırsa kaybederdi. Çekmeköy milf escort dar sokaklarında yürürken her adımıyla kendi geleceğini yeniden kurmaya çalışıyordu. Belki yol uzun, engeller çoktu; ama kalbinin derinlerinde, bir gün bu hayattan kurtulacağına dair inanç hâlâ vardı.
Bir yanıt yazın