Ataşehir’de Kurulan Sessiz Bir Hayal

Ataşehir escort Selma, Ataşehir’in yeni yapılan sitelerinden birinin arka sokağında, bodrum katta küçük bir kuaför dükkânı işletiyordu. Gösterişli vitrinleri yoktu, şık tabelası da. Ama içeri giren her kadın, aynadan yalnızca saçını değil, kendini de yeniden görüyordu.

Makasla Değişen Hayatlar

Ataşehir escort Selma, Bingöl’den İstanbul’a on yıl önce gelmişti. Önce bir kuaförde çırak olarak başlamıştı. Fön çekerken ustasının “konuşma” bakışlarını çok yemişti. Oysa onun elleri kadar dili de işliyordu. Bir kadının neye ihtiyacı olduğunu sadece saçından değil, sessizliğinden de anlardı.

Yıllarca çalıştı, birikim yaptı, sonra Ataşehir’in kenarında uygun fiyatlı bir dükkân buldu. Boya kutularını ikinci el aldı, aynaları pazardan. Ama hayali yeni değildi: Kadınların sadece dışını değil, içini de onaran bir yer kurmak.

İlk müşterisi, ağlayarak içeri giren genç bir kadındı. “Sadece saçımı değil, kendimi de kaybettim,” demişti. Selma onun saçını değil, sesini dinledi. Tıraş bitince kadın aynaya bakıp gülümsedi. O günden sonra Selma’nın yeri, gizli bir sığınak gibi anılmaya başladı.

İş yerinin köşesine koyduğu küçük deftere, her gelen bir not bırakıyordu. Notlar saç boyası renkleriyle ilgili değil, hayat hikâyeleriyle doluydu. “İlk kez biri beni dinledi,” yazanlar vardı. “Buradan çıkınca kendimi daha güçlü hissettim,” diyenler de.

Selma, her akşam dükkânı kapattığında aynalara değil, o deftere bakıyordu. Çünkü onun yaptığı iş, sadece makasla değil, yürekle ilgiliydi.

Ataşehir’in parıltılı kulelerinin gölgesinde, bir bodrum katında sessiz bir hayal büyüyordu. Ve o hayal, her gün bir kadını daha kendine döndürüyordu.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir