
Ümraniye escort arka sokakları, sabaha karşı bambaşka bir yüzünü gösterirdi. Gün doğmadan önce, sokak lambalarının solgun ışıkları altında yürüyen Elif, adımlarını yavaşlatırdı. Bu saatlerde şehir, onun evli gibi insanların sessizliğine ortak olurdu. Elif yirmi dört yaşındaydı ama gözlerinde taşıdığı yorgunluk, yaşından çok daha fazlasını anlatıyordu.
Elif, İstanbul’a geldiğinde her şeyin farklı olacağını düşünmüştü. Küçük bir şehirden kaçıp büyük hayallerin peşine düşmüştü. Ama hayaller, çoğu zaman gerçeğin sert duvarına çarparak parçalanıyordu. Ailesiyle bağları kopmuş, eğitimini yarım bırakmıştı. Ümraniye escort tuttuğu rutubetli bodrum katı ev, onun hayata tutunduğu tek yerdi. Pencere yoktu ama Elif yine de her sabah perdeyi açar gibi duvara bakar, yeni bir günün başladığını kendine hatırlatırdı.
Gündüzleri genellikle uyuyarak geçirirdi. Gece çalışmanın bedeni kadar ruhu da yorduğunu biliyordu. En çok zoruna giden şey, insanların bakışlarıydı. Kimisi görmezden gelir, kimisi küçümserdi. Oysa Elif’in hikâyesini kimse bilmezdi.
Bir gün, Ümraniye vip escort metrosunun yakınında beklerken yaşlı bir kadınla göz göze geldi. Kadının bakışında yargı yoktu, sadece merak ve biraz da hüzün vardı. Kadın seksi yanına yaklaşıp, “Kızım, üşümüşsün” dedi ve çantasından çıkardığı atkıyı Elif’in omzuna bıraktı. Elif şaşkınlıkla bakakaldı. O an, uzun zamandır hissetmediği bir duygu kalbini sıkıştırdı: değerli hissetmek.
O küçük karşılaşma, Elif’in zihninde günlerce dolaştı. İnsanların sadece kötü olmadığını, bazen oral hiç tanımadığın birinin sana dokunabildiğini fark etti. Bir akşam, belediyenin kadınlar için açtığı danışma merkezinin tabelasını gördü. Günlerce önünden geçti ama içeri girmeye cesaret edemedi. “Benim gibiler için değildir,” diye düşündü hep.
Bir yanıt yazın